“İnatçı öksürük” uyarısı

Spread the love

Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, özellikle solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş hastalarda geçmeyen öksürüğe ilişkin, “Bu inatçı bir öksürüktür ve klasik alıştığımız öksürük giderici şuruplarla, haplarla geçmez. Çünkü buradaki asıl mekanizma; hava yollarındaki aşırı duyarlılık. Bu öksürüğü araştırmak lazım. Bunu ihmal etmemek lazım” dedi.

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, grip ile başlayıp, ardından uzun süren öksürük ile devam eden süreci anlattı. Pek çok solunum yolu virüsünün dolaşımda olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Özlü, inatçı öksürüğün bilinen öksürük tedavi yöntemleri ile geçmediğini ve mutlaka göğüs hastalıkları uzmanına danışılması gerektiğini söyledi. 

Prof. Dr. Özlü, “Şu ara bu tür hastalar çok geliyor. Genelde bunlar, çocuğu olan aileler. Kreşte, anaokulunda, ilkokulda başta olmak üzere okulda çocuğu olan aileler. Ya da okul çocuğu ile teması olan büyükler olabiliyor. Torun, komşu ya da yakın akraba, yeğen vesaire olabiliyor. Bu tür kişilerde sık sık tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları var. Neredeyse biri bitmeden diğeri başlıyor. 1- 2 gün arada düzelir gibi oluyor ama ardından tekrar sendromlar başlıyor. Çok ağır bir tablo yok” dedi.

“Çok ateşli tablo yok ama öksürük çok belirgin” 

Bu sürecin genelde ayakta atlatıldığını anlatan Prof. Dr. Özlü, “Genelde ayakta atlatılıyor ama sürekli bir burun akıntısı, boğazda kaşıntı hissi ve ağrı var. Sürekli vücutta kırgınlık, halsizlik hatta sırt ağrıları tanımlıyorlar. Sinüzit gibi yüz bölgesinde, alın bölgesinde ağrılar var. Böyle çok ateşli bir tablo yok ama öksürük çok belirgin. Bu iki şeyden olabilir; bir enfeksiyonların tekrarından olur. Çünkü tek bir virüs yok. Şu anda dolaşımda çok sayıda virüs var. Grip, rinovirüs ve Covid-19 var; Covid-19 dışı koronavirüsler var. Dolayısıyla okullarda bunlar çok kolay birbirine bulaştığı için topluma yayılıyor ve bir enfeksiyon bitmeden diğeri üstüne eklenebiliyor. Böyle bir tablo olabilir. Bunun dışında bizim daha çok gördüğümüz enfeksiyon sonrası uzamış öksürük ya da bronş aşırı duyarlılığına bağlı semptomlar görülebiliyor” diye konuştu.

“Bulaşıcı bir hastalığa ait öksürük değil” 

Uzayan öksürüğün hastalık bulaştırma gibi bir fonksiyonu olmadığını belirten Prof. Dr. Özlü, “Aslında hasta şöyle diyor; ‘İyileştim, aslında iyiyim. Grip zamanındaki gibi değilim. Ateşim yok, halsizliğim yok. İştahım düzeldi, ağrım ve sızım kalmadı. Fakat kuru bir öksürük var. Rahatsız edici bir öksürük. Gün boyu nöbetler şeklinde rahatsız ediyor. Gece öksürükten uyuyamıyorum. O kadar fazla öksürüyorum ki sosyalleşmemi engelliyor.’ Toplum içine çıkamıyor, insanların arasına karışamıyor. Çünkü şu sıralarda herhangi biri, yanımızda öksürse; hepimiz ister istemez duyarlıyız. ‘Bana da bir şey bulaştırır mı’ diye düşünüyoruz. Öksüren kişi de bundan rahatsız oluyor. Bu, aslında bulaşıcı bir hastalığa ait öksürük değil. Post enfeksiyon, öksürük dediğimiz bizim enfeksiyon sonrası hava yollarında ortaya çıkan aşırı duyarlılığın neden olduğu bir nevi astıma benzer bir tablonun neden olduğu öksürüktür” ifadelerini kullandı.

“Öksürüğü araştırmak lazım” 

Klasik öksürük tedavilerinin uzayan öksürüklerde işe yaramadığını da aktaran Prof. Dr. Özlü, “Bu inatçı bir öksürüktür ve klasik alıştığımız öksürük giderici şuruplarla, haplarla geçmez. Halk kendi arasında buna bal, ıhlamur, adaçayı, zencefil, karanfil, zerdeçal vesaire gibi birtakım bitkisel uygulamalar yapıyor. Ama maalesef bu öksürük, bunlara da cevap vermiyor. Çünkü buradaki asıl mekanizma; hava yollarındaki aşırı duyarlılık. Bu öksürüğü araştırmak lazım. Bunu ihmal etmemek lazım. Geçer dememek lazım. Aylarca sürebiliyor. Hastanın yaşam kalitesini maalesef olumsuz olarak etkiliyor. Bir göğüs uzmanının görmesi lazım. Eğer gerçekten aşırı bir duyarlılık varsa o öksürüğe yönelik bazı tedaviler uygulanabilir. Bu öksürük tabii ki tedavi edilebilir. Yoksa çok uzuyor ve hakikaten hasta için zor olabiliyor” diye konuştu. 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*