Fibromiyalji kısaca, yorgunluk, uyku, hafıza ve psikolojik durum sorunlarıyla beraber görülebilen tüm vücuttaki kronik ağrı sendromudur. Hastaların genel şikayetleri ağrı ve belirli bölgelerde görülen aşırı hassasiyettir. Semptomların kişiden kişiye farklılık göstermesi nedeniyle belirli bir kalıpta tanım yapmak oldukça zordur.
Fibromiyalji hakkında bilgi veren Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi:
Fibromiyalji dünya nüfusunun yaklaşık %9’nu etkileyen ve hastaların genellikle kadınlardan oluştuğu sebebi veya tedavisi henüz tam olarak açıklığa kavuşturulamamış kronik bir hastalıktır. Teşhisinde, elle tutulur belirgin testler yapılamaması nedeniyle, pek çok benzer sorunla karıştırılabilmektedir. Tedavisinde, ağrının yanı sıra, genel stresin de azaltılması önemlidir. Ağrının yanında, en çok görülen sorunlar, yetersiz uyku ve yorgunluktur; buda zamanla depresyona neden olabilmektedir. Bu nedenle, multidisipliner bir tedavi yolu tercih edilmelidir” dedi.
Peki aslında, Fibromiyalji nedir veya ne değildir?
1)Hastalığın ilk tanımlanmaya başlandığı dönemlerde romatizmal olabileceği düşünüldüyse de, eklemlerde, kaslarda veya diğer dokularda harabiyet yaratmaması nedeniyle, bu düşünceden vazgeçilmiştir. Yani fibromiyalji romatizmal yada artrit benzeri bir hastalık değildir.
2)Ağrı şikayetinin yanında görülen en belirgin semptomlar, uyku sorunları ve yorgunluktur. Bu nedenle temelinde psikolojik sorunlar olduğu düşünülse de, araştırmalar bunun aksini göstermiştir. Aksine genel ağrı şikayetlerinin depresyonu tetiklediği düşünülmektedir. Yani fibromiyalji psikolojik bir hastalıkta değildir.
3)Ağrılar, tüm vücutta olabilseler de genellikle sırt bölgesinde yoğunlaşırlar, bu nedenle her sırt ağrısına fibromiyalji tanısı yakıştırılmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken durum, kronik sırt ağrısı ile fibromiyaljiyi karıştırmamaktır. Kronik sırt ağrısı genellikle sırt kaslarındaki kuvvetsizlik yada skolyoz ve kamburluk gibi iskelet sistemi sorunlarına bağlı gelişirken; fibromiyaljinin kesin nedeni hala bilinmemektedir. Yani, her kronik sırt ağrısı, fibromiyalji değildir.
4)Ağrının his edildiği bölgeler her ne kadar kaslar ve eklemler olsa da, araştırmacılar tarafından kabul edilen genel kanı, bu ağrıların temelinin Beyin’deki ağrı merkezlerinin aşırı hassaslaşması olduğudur. Yani, ağrının sebebi sadece kas yada eklem sorunları değildir.
5)Hastalık genellikle 20 ile 50 yaş arasında ortaya çıkarken, her ırkta benzer oranlarda görülmektedir. Ancak açıklanamayan bir şekilde, kadınlarda görülme oranı, erkeklerin yaklaşık 8 katıdır. Genetik olarak kabul edilmese de, ebeveynlerde görülen fibromiyalji çocuklarda görülme olasılığını artırmaktadır. Yani, aslında genetik bir hastalık değildir.
6)Hastaların en büyük korkuları ağrılarının şiddetinin zamanla artmasıdır. Fibromyalji sendromunun belki de tek iyi yanı zamanla kötüleşmemesidir. Korkmayın, bundan daha kötüsü yok.
7)Tedavisi net olarak belirlenememekle beraber, multidisipliner yaklaşımların daha başarılı olduğu kabul edilmektedir. Hastalara bir yandan ağrı kesici ilaçlar verilirken, bir yandan da fizik tedavi ve zorlayıcı olmayan egzersizler verilmektedir. Psikolojik destek almakta tedavinin parçalarındandır. Yoga, nefes egzersizleri, yüzme gibi alternatif yöntemler de tedavinin bir parçası olabilir.
Bir yanıt bırakın